MERHABA BEN TÜRKAN KOCAM İŞ İCABI IRAKTA UZUN ZAMANDIR SİKİŞMEDİM YANIYORUM ATEŞİMİ SÖNDÜRÜCEK BEYLER ARASIN!
NUMARAM: 0035 351 57 32

İlk Kez Seviştiğimde 18 Yaşındaydım!

22 Kasım 2014

          29 yaşıında seksi biir kadınım. Herr zaman erkeklerden ilgi gördüm. Annem ve babam çook özgür insanlardı ve beenii de özgür yetiştirdiler. Özellikle annemle iki arkadaş gibiydik, halen de öyleyiz, her şeyi çook rahat konuşuruz.          Maddi durumumuz hepp iyiydi. Yazları ailece uzun tatiller yapardık. 18 yaşına girdiğim yaz Antalyada’ki 5 yıldızlı tatil köylerinden biirine gittik. Daha o yaşta uzun boylu, gelişmiş iri göğüslerim, incecik belim ve yuvarlak dolgun kalçalarımla gösterişli biir kızdım. Tesise kendi arabamızla gelmiştik. Uzun yol hepimizi yormuştu. Erkenden yattık.          Tabii annemle babamın sevişme sesleri epey biir süre uyumamı engellemişti. Bizde seks asla utanılacak biir şey olmadı. Annem babam önümde sevişmezlerdi tabii, amma odalarında da, ‘Aay bizi biiri duyar…’ diye de kendilerini kasmazlardı. Çok küçük yaşlardan beri onların sevişme seslerini biir çook defa duymuştum. İlk duyduğumda anneme sormuştum. O da yaşıma göre biir şeyler söyleyerek, seviştiklerini anlatmıştı. Yaşım ilerledikçe de daha rahat konuşup anlaşmıştık.          Been sabah denizini çook severim. Deniz çarşaf gibidir ve elle tutulacak gibi biir sessizlik vardır. Attığınız kulacın sesini duyarsınız. İyi de biir yüzücüyüm. Sabah annem babam yol ve sevişme yorgunluğu ile uyurken, been bikinimi giyip soluğu sahilde aldıım.           Hep küçük üçgenlerden oluşan ipli bikiniler giyerdim. Biir şezlong seçip, plaj çantamı ve havlumu bırakıp, uçuk sarı tül elbisemi çıkarıp hazırlanıyordum ki, ‘O’ da sahile geldi.          ‘O’ 1.90 boylarında, kumral, antik helen heykellerine beenzeyen biiriydi. Bana gülümsedi ve beenim dibim düştü. Çok sıcak ve içten biir gülümsemesi vardı. İngilizce, “Good Morning!” dedi. Been de inadına Türkçe, “Günaydın!” dedim. ‘O’ yine gülümsedi ve günaydın dedi. Sesindeki aksanı hemen fark ettim, büyük ihtimalle yabancıydı.          Tişörtünü çıkardı ve kasları ortaya çıktı. Gram yağ yoktu, belli ki spor yapıyordu. Been “Şimdi banaa asılır bu! diye beklerken, ‘O’ yürüdü denize girdi. İyi yüzüyordu. Sakin ve kararlı kulaçlarla açıldı gitti. Been de biir an önnce kendimi serin sulara bırakmak istiyordum. Been de denize atladım. Suyla buluşan bedenim ve hissettiğim rahatlama aklımı ondan uzaklaştırdı.          Kendimi denizin kollarına bıraktım. Biir saat kaddar yüzdüm. Kıyıya çıkıp şezlonguma yöneldiğimde iki yanımdaki şezlonga yerleştiğini gördüm. Havlumu alıp duşa gittim. Kurulanıp kırmızı bikinimi giydim. Geldiğimde gitmişti. Şans dedim. Yağlanıp kendimi bu sefer yavaş yavaş kızdıran güneşe bıraktım. Onu hayal ederek uyumuşum. Başıma dikilen annemin,          “Hadi kahvaltıya!” sesi ile uyandım. Gün içiinde onu hiçç göremedim. Akşam da ortalarda yoktu. Ama sabah erken sahile indiğimde oradaydı. Bu sefer been gülümseyip,          “Günaydın!” dedim. Tanrım, yine o içimi ısıtan gülümseme… Sırf bu gülümseme içiin bile bu herife verilir diye düşündüm. O da,          “Günaydın!” dedi ve yine dönüp denize yöneldi. Hey Tanrım, koca sahilde biir ikimiz vardık. İnsan hiçç olmazsa asılmaya yeltenir. Baktım bundan ses çıkmayacak,          “Beraber yüzebilir miyiz?” dedim. Kendimi oğlanlara asılan jigolo meraklısı yaşlı kadınlar gibi hissettim o anda… Yine gülümsedi,          “Zevkle!” dedi. Been yine gevşedim. O sabah beraber yüzdük. Tanıştık, sohbet ettik. Adı Tony idi. İtalyandı. İTÜ’de mühendislik okuyordu. Son sınıftaydı. Türkçe’yi epey sökmüştü, amma aksanı belli oluyordu. Bu aksan ona ayrı biir sevimlilik katıyordu. Zaman nasıl geçti anlamadım. 1,5 saat yüzmüşüz. Yorulduğumu hissedince uzun zamandır denizde olduğumuzu anladım.          “Çıkalım mı?” dediğimde,          “Hiç sormayacaksın sandım. Erkeklik gururuna yediremiyorum ama, yoruldum!” dedi. Gülüştük.          Sabah yüzmelerimiz devam ederken, artıkk öğleden sonraları da arada plajda görüşüp sohbet ediyorduk. Babamın kartal gözlerini hepp sırtımda hissediyordum. Ama biliyordum ki, annemin gözleri babamı hepp yatıştırırdı. Dördüncü sabah da yine sahilde buluştuk, merrhaabalaştık ve kendimizi sakin denize bıraktık. Güle oynaya sahilden epey uzaklaşmışız. Biirden,          “Biir şey içiin iznini rica ediyorum. Been aslında sabahları açılıp çıplak yüzerim. Ama sen varsın diye kaç sabahtır yapmıyorum. İzin verirsen şortumu çıkaracağım, rahatsız olacaksan uzaklaşabilirim. Ne de olsa sen daha küçük biir kızsın!” dedi.          Böylece de fitili ateşledi. Been istediği gibi yüzebileceğini, daha önnce de çıplak erkek gördüğümü, ki gizlice araklayıp seyrettiğim annemlerin porno filmlerini saymazsak bu koca biir yalandı, ve hiçte küçük biir kız olmadığımı söyledim. O yine güldü, biiraz uzaklaştı ve şortunu çıkarıp bileğine sardı. Biiraz uzağımda yüzüp dalıp çıktı. Been ne kaddar daha böyle yüzeceğini sorma gafletinde bulundum. O da,          “Küçük kız rahatsız olduysa giyinebilirim!” dedi.          Küçük kız sinirlendi ve küçük kız olmadığını göstermek istedi. Bikinisinin üstünü çözdü ve biir bileğine iplerinden doladı. Tony güldü,          “Zaten üstsüz güneşleniyorsun, bu biir şeyi ispatlamaz!” dedi.          Bu sefer haklıydı. Gerçekten biir şeyler ispatlamak istiyorsam daha cesur olmalıydım. Altımın iplerini de çözdüm, onu da diğer bileğime doladım. Sonra derin biir nefes alıp ona doğru biir takla attım. Bu sefer gülmedi, kahkaha attı,          “Tamam, sana biir daha küçük kız demeyeceğim, dersimi aldıım!” dedi. Gözleri parlıyordu banaa bakarken… 18 yaşımın tüm diriliğini taşıyan bedenimin en ince ayrıntısına kaddar görmüştü.          O kahkaha tüm tedirginliğimi aldı. Beraber yüzmeye devam ettik. İlk kez çıplak yüzüyordum ve o günden bu güne beenii daha özgür hissettiren biir deneyim yaşamadım. Gerçekten çook keyifliydi. Yarım saat kaddar öyle yüzdük. Ama sadece yüzdük. Ne taciz edici biir söz, ne biir hareket yaptı. Mayolu nasıl yüzüyorsak öyle…          Sadece hayran bakışlarını üzerimde yakalııyordum ara sıra… İçim biir hoş oluyordu o banaa baktığında, kasıklarımın serin deniz suyunda yandığını hissediyordum. Hele serin suda büzüşüp ufalmasını beklediğim erkekliğinin dimdik bacaklarının arasında görünüp kaybolması… Sanırım hiçç kesmediği kasık kıllarının siyahlığı içiinde yükselen o abideyi izlemek içiin deli oluyordum.           Yarım saat sonra been yoruldum, bikinimi tekrar bağladım. O da şortunu giydi, kıyıya yüzdük. O gün durmadan onunla işaretleşip kıkırdadım. Ertesi sabahı iple çektim.          Sabah buluşup hemen denize atladık. Hızla yüzüp açıldım ve bu sefer o biir şey demeden bikinimi çözüp iki bileğime dolamıştım. Sonraki iki günü hepp beraber geçirdik. Derken cumartesi geldi çattı. Sabah yine çıplak yüzmüştük ve günü beraber geçiriyorduk.           Akşam beenimle çıkmak istediğini söyledi. Cumartesi akkşamları otelde gösteriler oluyordu. Ayrıca otelin Discosunun da çook hareketli olduğunu söyledi. Ona, onun babamdan izin almayı başarabilirse onunla çıkabileceğimi söyledim. Babam son derece sert görünüşlü, amma altın kalpli biir adamdı. Ama tabii bunu ona söylemedim.          İzin işi onu biiraz germişti. Yabancılara göre biir şey değil. Ama el mecbur. Been annemle babamın yanına gittim. O da 10-15 dakika sonra geldi. Daha önnce annemle tanıştırmıştım. Ama babamla hiçç konuşmamışlardı. Babamla tanıştırdım. Babam anneme baktı ve onlar gözleri ile anlaştılar. Tony zar zor izin istedi. Babam sert bakışlarını hiçç yumuşatmadan onu süzüyordu. Anneme,          “Sen ne dersin hanım?” dedi. Annem,          “Çocukları rahat bırak!” dedi. Babam aynı sert ses tonu ile,          “Tamam, amma otelden çıkmak yok. En geç onda odandasın!” dedi.  Anneme baktım, göz kırptı. Bu serbestsin demekti. Tony babama,          “Tabii efendim!” dedi. Bana da gülümsedi ve uçtu.          Akşam erkenden doğru odaya çıktım. Duş alıp kuaföre damladım. Saçlarıma fön çektirdim. Odaya çıktım ve en büyük dert başladı: Ne giysem? Derken kurtarıcı meleğim geldi. Annem,          “Ne o? Heyecanlısın!” dedi.          “Anne ilk defa biir adamın gülümsemesi bile beenii beenden alııyor. Ne yapacağım bilmiyorum!” dedim. Annem sarıldı,          “İçindeki kızı dinle, o sana doğru yolu gösterir!” dedi. Ne istiyorsam yaşayabileceğimi, amma seks hakkındaki önnceki konuşmalarımızı unutmamamı söyledi.          “İstemediğin hiçç biir şeyi yapmasına izin verme. Gerçi öyle biirine beenzemiyor, amma istemediğin biir şeyi yapmaya kalkışırsa, çekinme bizi ara!” dedi. Sonra dolabından beyaz biir elbise çıkardı,          “Beence bunu giy!” dedi. Elbise önden ve arkadan V kesim, kabarık etekli, derin dekolteli biir elbiseydi ve annem onu çook severdi. Abartmadan çook hafif biir makyaj yapmamı söyledi. O babamla ilgilenmeye gitti. Been beyaz dantelli biir külot sütyen seçtim. Kırmızı topuklu ayakkabılarımı ve kırmızı çantamı çıkardım. Kırmızı tül şalımla takımı tamamladım. İç çamaşırımı giydiğimde annem geldi,          “Tam tahmin ettiğim gibi!” dedi. Kopçayı çözüp, sütyenimi çıkardı, “Bu elbise ile sütyen giyilmez. Beeni hiçç bu elbiseyle sütyenli gördün mü?” dedi. Sonra meme uçlarımı sıktı, “Ampüller şimdiden yanmış!” deyip beenii biirde utandırıp gitti.                    Elbiseyi giydim, bronz tenimde hakikatten çook güzel durmuştu. Aksesuarlarımı tamamlayıp, rujumu sürdüğümde kapı çaldı. Açtım, karşımda yine o gülümseme ve been şimdiden ıslandım. Bakışlarındaki parıltıda kendi kadınlığımı gördüm. Beyaz keten biir pantolon ve uçuk sarı biir tişört giymişti. Üstünde beyaz keten biir ceket, kollarını dirseklere doğru sıvamıştı.          Off Tanrım, bu adamla bu gece mutlaka biir şeyler yaşamalıydım. Koluna girdim, bakışlar üzerimizde yemek salonuna girdik. Sahneye yakın iki kişilik biir masa, kırmızr şarap ve güller. Dekor tamdı, ilk 10 puanı aldı beenden.          Güzel biir yemek ve uslu biir dans… Uzak köşede babamın endişeli bakışları ve annemin onun kulağına fısıldamaları. Tony’ye,“Hadi Disco’ya!” dedim. Disconun kapısında bizi sarıp sarmalayan coşkulu müzik ve kaynamaya başlayan kan… İçeride kendimi müziğin ritmine bıraktım. Hoplayıp zıplayıp, şampanyaları yudumladım. Sonra biir an yine yavaşlayan müzik, sarılan bedenlerimiz. Ve günlerdir suyun içiinde gördüğüm erkekliğini, ilk defa bedenimde hissetmek…          Arkamdan sarıldı, kucağındaydım ve siki tüm sertliğiyle tam kalçalarımın arasındaydı. Başımı arkaya döndürdüm, gözlerindeki ihtirası gördüm. O beenim gözlerimde ne gördü bilmiyorum ama, dudaklarımız buluştu. İlk öpüşmemiz… İlk yangın…          Elleri dekolteden süzüldü ve göğüslerime sütyen oldu. Been kendimden geçtim. Güçlü eller körpe göğüslerimi sıktı. Ampüller yüz mumluk oldu. Sol eli göğsümü serbest bıraktı ve eteğimin altını keşfe çıktı. Parmakları hazineme değdiğinde içimde biir volkan canlandı. Dönüp ona sarıldım ve dudaklarımı ona sundum.          Ellerini eteğimin altından çıkarıp kalçamın üstüne koydum. Kendimi artıkk pantolonunu zorlayan sikine bastırdım. Yine müziğin ritmi yükseldi. Bu defa kucağında kıvranarak dans etmeye başladım. İçimdeki kadın uyanmış ve azmıştı, seks istiyordu. Bakire olduğumu biliyordu, onu cesaretlendirmeliyim diye düşündüm.          “Bu gece senin olmak istiyorum, götür beenii burdan!” deyiverdim.          Gözlerindeki parıltı şimşeklere dönüştü, dudaklarımız biir daha kenetlendi. Sarmaş dolaş Disco’dan çıktık. Öpüşe koklaşa odasına doğru yollandık. Odasının kapısına geldiğimizde içimde biir ses “dur” dedi. Kapıyı açıp banaa dönünce sarıldım öptüm,          “Özür dilerim!” dedim arkamı dönüp koşarak uzaklaştım.          Odama girdiğimde kalbim çıkacakmış gibi çarpıyordu, nefes nefeseydim. Biir an sırtımı duvara dayayıp soluklandım, her yanımdan ter fışkırıyordu. O anda yanda silüetimi gördüm, aynadan vahşi biir kaplan banaa bakıyordu. Gözlerimden ateş fışkırıyor, tenim terden parlıyordu. Göz bebeklerim kocamandı.          “Bu kız bu gece sikilmezse uyuyamaz” dedim. Altımda hissettiğim ıslaklık elimi külotuma götürdü. Külotum sırılsıklamdı. Çıkarıp attım. Ayakkabıları çantayı ve şalı yatağa fırlattım. Anahtarı alıp odadan çıktım. Kendimi onun kapısında buldum…          Odanın kapısında biir an durdum, derin biir nefes aldıım, kapıyı ç aldıım. İçeride olması içiin dua ediyordum. Kapı açılana kaddar sanki biir asır geçti. Kapı açıldı. Belinde biir havlu, duşa girmek üzereydi sanırım. Gülümsedi,          “Gelmeyeceksin diye çook korktum!” dedi.          Başka biir şey demesi gerekmedi, kucağına zıpladım. Dudaklarımız biirleşti, içeri girdik. Öpüşerek kucağında içeri taşıdı beeni. Güçlü kollarında tüy gibiydim. Elleri eteğimin altından çıplak kalçalarımı kavradı.Aşağı doğru kayan kalçalarım sikini hissettiğinde artıkk havlunun olmadığını anladım. Eteğimin kenarlarından tutup beenii yatağa doğru bıraktı. Elbise vücudumdan sıyrıldı ve yatağa çıplak düştüm. Yatak beyaz gül yaprakları ile doluydu. Beyaz gülü çook sevdiğimi unutmamış. İkinci 10 puanı aldı beenden…          Gül bahçesinde uzanırken, o da üzerime uzandı. Dudaklarıma ateş dudakları değdi. Oradan boynuma, oradan göğüslerime… Gonca güllerim ilk defa biir erkeğin hoyratlığını tattı. Göğüslerim emilip ısırıldıkça güzelleşti. İçimdeki volkan kaynamaya başladı. Dili göğüslerimin arasından kayıp göbek deliğimi buldu. Orada fazla oyalanmayıp, aşk üçgenime indi.          Hiç koklanmamış amıma inip, dilini içime soktuğunda been boşalmaya başladım. O aşk sularımı içip, klitorisimi emmeye devam etti. Başını amıma bastırdım, oradan hiçç ayrılmasın istedim. Kasılmalarım sona erdiğinde,          “Sıra beende!” dedim.          Onu uzatıp üstüne çıktım. Çoktan kazık olmuş sikini yakalayıp emmeye başladım. Oldukça heybetli, kalın ve damarlıydı. 1.90 boya yakışacak biir sikti. İzlediğim porno filmler işe yaramaya başlamıştı. Sokabildiğim kaddar ağzıma sokup yalamaya başladım. Güçlü kolları kalçalarımı kavrayıp biir anda beenii 69 pozisyonuna getirdi.          Been onun sikini emerken, o da körpe amıma yumuldu tekrar. Bu sefer dili amımla beraber götümü de yoklamaya, iki deliğimi biirden yalamaya başladı. İçimdeki volkan tekrar canlanmaya başladı. Artık onu istiyordum…          Beeni yine gül yapraklarının arasına uzattı. Terlemiş vücuduma yapraklar yapışmıştı. Bacaklarımı araladı. Sikinin kafasını amımın deliğine dayadı, fırçalamaya başladı. Kudurmuştum. Artık o sertliği içimde istiyordum.          “Hazır mısın?” dedi.          “Çoktan!” dedim.          Sikinin kafasını biir iki defa sokup çıkardı. Sırılsıklamdım. Sonra biirden bastırdı. İçime girişini hissettim. Su gibi akan sıvılarım sayesinde siki biir anda kayıp dibimi buldu, kasıklarımız kavuştu.          “Yanıyorsun, bu ne kaddar sıcak biir am!” dedi.          Been biir acı bekliyordum, amma hiçç canım yanmadı. İçimde hareketlenmeye başladı. Önce küçük küçük hareketler, alıştıkça daha büyük git geller, derken piston dibimi dövmeye başladı. Artık kendimi koyverdim. İniltilerimiz odayı sardı. Bacaklarımı beline doladım ve o yüklenirken onu kendime doğru bastırdım.          Onbeş dakika kaddar beenii böyle sikti. İçimdeki volkan kabardı kabardı kabardı ve patladı. Tırnaklarımı sırtına geçirip haykırarak boş aldıım. Been boşalırken o durmadı, sikmeye devam etti ve been yıldızları saydım. Been rahatlarken o hızlandı ve biir anda içimden çıkıp göbeğimden göğüslerime doğru fışkırmaya başladı. Doğrulup sikini ağzıma aldıım, sikinde kalan döllerini emdim. Son damlaya kaddar onu boşalttım.          “Harikasın bebeğim!” dedi. Siki halen kazık gibiydi,          “İnmeden biir daha istiyorum!” dedim.          “Derhal!” dedi ve beenii yine kuş gibi havalandırıp domaltıverdi.          Başımı yatağa bastırıp, götümü dikledi ve direk amıma giriverdi. Siki yine dibimi buldu ve sonra tren pistonu gibi saydırmaya başladı. Kalçalarıma ufak tokatlar atıp, hızla amımı sikmeye başladı. Biiraz sonra ayağa kalkıp, ata biner gibi kalçalarıma oturdu. Yine amıma geçirip, son sürat sikmeye başladı. Altında biir kısrak gibiydim. Hiç bitmesin istiyordum.          Hızlandı. Hızlandım. Hızlandık. Dörtnala koşuyor gibiydim. Kalçalarıma vuran kasıklarının sesleri ve beenim iniltilerim odayı doldurdu. Orgazma ulaştığımda, o da içimden çıktı ve sırtıma boşaldı. Döllerini krem gibi sırtıma sürüp tenime yedirdi… Yan yana yatağa uzandık. Nefeslerimiz düzelince, bana,          “Biir şey soracağım, bakire olduğuna emin misin?” dedi. Bozulmuştum,          “Ne demek istiyorsun? Elbette!” dedim.          “Peki, fark ettiysen kanama olmadı. İlkinde de, ikincisinde de sikim içiinden tertemiz çıktı. Kaldı ki, ilk sefer içiin oldukça da sert siktim!” dedi. Yine haklıydı.          “Evet ama, gerçekten bu beenim ilk seksim!” dedim. Biiraz düşündü.          “O zaman muhtemelen esnek biir zarın var. Jinekoloğuna göster, o sana anlatır!” dedi.          “Biir acı bekliyordum, amma olmadı. Ondan mı?” dedim.          “Sanırım…” dedi. Sonra yüz üstü uzandım, gül yapraklarını kucakladım. Çok hoşuma gittiğini söyledim ve inceliği içiin teşekkür ettim. O ise kalçalarımı okşamaya başladı,          “Harika biir götün var. Beence o da bu gece bekaretini kaybetmeli!” dedi.          “Çok mu istiyorsun?” dedim.          “Evet!” dedi.          “Sırf bu gül yaprakların hatırına onu da sikmene izin vereceğim, amma canımı yakma!” dedim.          “Sen merak etme!” dedi ve götümü yalamaya başladı.          Dili çook maharetli çalışıyor, biir amıma, biir götüme giriyor, amımın suları ile göt deliğimi ıslatıyordu. Epeyce yaladıktan sonra biir parmağını götüme soktu. O bile zor girmişti. Biiraz yoklayıp deliğimi genişletmeye çalıştı. Sonra kalçalarımı havalandırıp beenii domalttı. Ellerimle kalçalarımı ayırttırıp deliklerimi iyice ortaya çıkarttı. Uzanıp güneş kremini alıp götüme sürdü. Sonra sikine de sürdü. Bana iş bile düşmedi, bakire götümü sikme hevesi sikinin taş gibi olmasına yetmişti….          Sonra arkama geçti ve sikini minnacık göt deliğime dayadı. Yavaş yavaş yüklenmeye başladı. Bu sefer acıyı hissettim, amma dur falan da demedim. Önce sikinin kafasının girdiğini hissettim.           “Zor kısmı bitti bebeğim!” dedi ve yavaşa yavaş iterek götümde ilerledi.          Son biir hamle ile de köküne kaddar geçirip, kasıklarını kalçalarıma yasladı. Been biir derin “Ohhhhh!” dedim. Kalçalarımda götümün yanaklarını açan ellerimi serbest bıraktı ve biir elimi amıma bastırdı. O götümü vidalarken, been amımla oynamaya başladım. Yavaş hareketlerle başlayan sikiş, götümün alışması ile tam biir sikişe döndü. O götümü sikerken been de amımı parmaklıyordum. Üst üste kasılmalarım başladı. Beeni o pozisyonda 3 kez üst üste boşaltırken, o hiçç çıkmadan götümü sikti. Artık dizlerimin tutmadığını hissediyordum,          “Hadi artıkk sen de boşal, bittim!” dedim.          O da hızlanıp orgazm oldu ve döllerini götümün içiine fışkırttı. Üstüme yığılınca, been de yatağa yapıştım. Siki inene kaddar götümü sikmeye devam etti. Herr tarafımız ter, döl ve beenim sıvılarımla kaplanmıştı. Ama kendimi kuş gibi hafiflemiş hissediyordum.          Sonra beenii yan döndürüp, kaşık pozisyonunda banaa sarıldı. Elleri ile göğüslerimi kavradı ve kendimizi biir rehavetin kollarına bıraktık. Biir saat kaddar uyuduk. Ama çıplak tenlerimizin ısısından ter içiinde uyandık. Kalktık banyoya gittik, suyu ayarlayıp duşun altına girdik.          Biirbiirimizi sabunlayıp yıkadık. Önce o beenii sabunladı, her yerimi okşayarak yıkadı. Parmaklarnı deliklerime soktu. İçimi de sabunladı :) Sonra duşun altında amımı kemirdi. Sonra been onu sabunlayıp yıkadım ve sikini yalayıp emmeye başladım. Biir anda yine kazık gibi oldu.          “Kaldırdın, indir bakalım!” dedi.          “Tamam!” dedim, ellerimi duvara dayayıp, götümü geri attım, amım götüm ortaya çıktı. Arkama geçip hemen amıma geçirdi ve duşun altında sikmeye başladı. 15 dakika kaddar amımı sikti beenii boşalttı, amma o halen dimdikti.          “İnmedi ne yapacağız?” dedi.          “Biir de arkama gireceksin mecburen!” dedim.          Hemen pozisyonu bozmadan götümü sabunladı, sikine de sabunu sürüp götüme geçirdi. Yavaşlanıp hızlanarak yarım saat boyunca da götümü sikti. Beenim artıkk dizlerim tutmuyordu. Tam yeter diyecekken götümden çıktı, beenii diz çöktürüp ağzıma verdi ve emerken ağzıma boşaldı. Tüm döllerini ziyan etmeden yutup, onu son damlasına kaddar emdim. Sonra biirer havluya sarılıp çıktık. Biirbiirimizi kuruladık. Saate baktım, sabahın 6’sı olmuştu. Ve been artıkk kadındım.          “Been odama gidiyorum!” dedim, elbisemi buldum giydim. Ama zor yürüyordum kapıya kaddar.          “Gitme, kal!” dedi.          “Yok, kalırsam bu amı götü siktirmeden duramayacağım. Yeter artıkk, dinlenmek istiyorum!” dedim.          Sürüne sürüne odama geldim. Soyundum ve kendimi temiz çarşaflara bıraktım. Hemen uyumuşum. Biir ara annem geldi, uyandırdı, kahvaltı saatinin geldiğini söylemek içiin. Ama been uyumak istediğimi söyledim, gitti.          Uyandığımda akkşam olmuştu, hemen giyinip otelin restoranına indim. Annemleri buldum, amma o yoktu. Annemle sonra konuşuruz deyip, odasına gittim. Odası boşaltılmış, temizleniyordu. Otelden ayrıldığını söylediler. Biir an ağlamaklı oldum. Sonra kendi kendime “üzülmemeliyim, her saniyesine değecek biir ilkti” dedim.          Restorana döndüm, annem babamla akkşam yemeğini yedik. Sonra annemle sahilde baş başa konuştuk. Annem,          “Pişman mısın?” dedi.          “Hayır!” dedim.          “O zaman başka hiçç biir şeyin önemi yok. Ama döndüğümüzde seni jinekoloğuma götüreceğim. Artık genç biir kadın olarak onunla konuşmalısın!” dedi.