Türbanlı Karımı Orospu Diye Siktirdim!
Türbanlı karım Asiye ile yeni biir zevk keşfetmiştik. Sahile akkşam karanlığında arabayla gidiyor ve arabayı denize dikine park edilen yerde park ederek manzarayı seyrediyorduk. Ve duvar dibindeki çaycı da bize çay getiriyordu. Orada herkes kendi âlemindeydi. Arabalarda ressmen sevişiyorlardı. Karım Asiye ise başörtülü ve mantoluydu. Asiyeye, “Kız görüyorsun, millet kimseye aldırmadan sikişiyor, biz uslu uslu manzara seyrediyoruz!” deyince, karım da, “İstiyorsan biz de sevişelim canım!” dedi. Been de, “Yok biz farklı olmalıyız!” dedim. “Nasıl?” dedi. “Sen de mantonun içiinde dekolte ol bakalım, çaycı fark edecek mi?” dedim. “Nasıl yaa?” dedi. “Nasılı varr mı? Çaycıyı sevindir, garibim akkşam karanlığında deli oluyordur, ondan biirşeyler saklama!” dedim. O da, “Tamam, biirdahaki gelişe ona göre giyineceğim! Ama şimdilik biir avans verebilirim!” dedi. “Nasıl?” dedim. “Sen dışarı çık, sonra çaycı buradayken gel!” dedi. Arabadan çıktım, tuvalete gittim. 5 dakika sonra geldim. Geldiğimde çaycı karımın oturduğu koltuğun camından içeri bakıp karımla konuşuyordu. Been şoför kapısını açıp içeri giriyordum ki, çaycı gitmek istedi. Karım çaycıya, “Dur biir dakika, banaa biir şeker daha getir, biirde kağıt mendil getir!” dedi. O arada been karımın mantosunun önünün tamamen açık olduğunu ve gömleğinin üst düğmelerinin açık olduğundan iri memelerinin üst kısımlarının meydanda olduğunu gördüm. Bayıldım zevkten. Karım eteğini de beline sıyırmış, nefis bembeyaz bacakları sonuna kaddar açıktaydı, nerdeyse külotu gözükecekti. Çaycı gidince, karım bana, “Nasıl başlangıç?” dedi. “Harikasın karıcığım!” dedim. “Daha açayım mı?” dedi. “Sonuna kaddar hem de!” dedim. Memesinin biirini çıkardı, bana, “Em şunu!” dedi. Been emerken çaycı geliyordu. Karım, “Aldırma, devam et!” dedi. Çaycı yanımıza geldi, been istifimi bozmadan karımın memesini emmeye devam ettim. Karım çaycıya sexy biir şekilde, “Teşekkürler canıımmm!” dedi. Çaycı vereceğini verip gitti, amma gözü arkadaydı. Ertesi günü arabayı aynı yere park ettiğimizde karım daha biir rahattı. Beeni yine biir ara dışarı gönderdi. Tekrar geldiğimde yine çaycı karımın başucundaydı. Karımın mantosu açıktı ve içiinde biir şey yoktu, çırılçıplaktı. Been arabaya binerken önünü bile kapatmadı. Çaycı ressmen karımın amını görüyordu. Çaycı çay boşunu alırken, karım örtünmedi bile, memeleri açıkta, amı açıktaydı, sadece mantosu kenarlarını kapatıyordu. Çaycının siki pantolonunda dimdik olmuştu. Karım çaycıya, “Hayatım taze Salep varr mı?” dedi. O da yutkunarak, “Hayır efendim, yok.” dedi. Karım da, “Canım taze salep istedi, ne olur bul!” dedi. Çaycı, “Nerden bulayım abla?” derken, been arabadan dışarı çıktım, elim arabanın tavanında, çaycıya, ‘Geçir geçir!’ işareti yaptım. Çaycı kafayı yiyecekti. Been denize doğru giderken, çaycı koşa koşa yanıma geldi, “Abi yenge ille de Salep bul diyor, nerden bulayım?” dedi. Been de, “Ne yengesi oğlum yaa, o karı biir orospu! Kaşınıyor işte, anlasana! O başka Salep istiyor, sen anlamadın meseleyi!” dedim. “Yok yaa! Abi müsade varr mı?” dedi. “Tabii oğlum, veren amı sikerler daima!” dedim. Çaycı, “Sağol abi!” dedi. Çaycıyla biirlikte arabaya geri döndüğümüzde, çaycı karıma, “Abla, istediğin Salep çay tezgahının arkasında var, dışarıya vermiyoruz, gelirsen içiririm!” dedi. Karım da gülerek, “Taze mi?” dedi. Çaycı, “Evet, taze abla!” dedi. Karım da, “Peki ya şoförümle ne konuştunuz?” dedi. Çaycı da, “Hele biir gel anlarsın!” dedi. Karım önünü düğmelemeden mantosunu kapatarak ve belinden eliyle tutarak, çaycının dediği yere gitti. Been 15-20 dakika denize seyrettim, gazete okudum. Karım geri geldiğinde gayet mutluydu, arbaya bindi ve “Hadi gidelim!” dedi. Been heyecanla, “Ne oldu aşkım? Anlat!” dedim. “Yoo anlatmam! Yarın da getirirsen, ancak dönüşte anlatırım!” dedi. “İyi, peki!” dedim, arabayı çalıştırdım, eve gittik. Eve girince heyecanla karıma saldırdım, baktım memeleri morarmıştı, “İyi morartmış çaycı!” dedim. “Evet, iyi morarttılar canım!” dedi. “Anlamadım, çaycıdan başkası da mı vardı?” dedim. “Evet, ocakcı da geldi!” dedi. Been daha da heycanlanmış ve zevke gelmiştim. Karımın amını öpmeye başladım, “İyi bari amcığın morarmamış!” dedim. “Amımı morartmaya fırsat bulamadılar ki, çook çabuk hallettiler!” dedi. Karımı zevkle ve heyecanla biir güzel siktim, sonra uyuduk. Ertesi gün evden çıktım, İbo diye biir arkadaşım vardı, İbo ile biirlikte sahile giderek, o çaycının yanına uğradık. Çaycı beenii görünce, “Ooo hoş geldin abi, buyur, emrin nedir?” diye sordu. Been de, “Maksat muhabet olsun! Dünkü Salep hikayesini arkadaşa anlattım, amma devamını bilmediğim içiin, orospuya da soramadım ve sana geldim! Nasıl, zilliye Salep içirdin mi?” dedim. Çaycı gülerek, “Abi onu burada çay tezgahının arkasına almışım, hazır sota yer, hiçç onu sadece Saleple bırakırmıyım?” dedi. Been de, “Ooo helal olsun koçuma bee! Başka neler yaptınız peki?” dedim. Çaycı da şöyle biir gururla kasılarak, “Abi, orospunun zaten mantosunun içiinde hiçbiir şey yoktu, mantoyu arkadan yukarı kaldırdım, ellerini tezgaha dayandırıp, köpek duruşuna getirip, arkadan dibine kaddar geçirdim. O arada bizzim ocakçı geldi, o da nasibini aldı!” dedi. “Nasıl nasibini aldı?” dedim. “O da hazır domalmış ve Salep bekleyen biir karıyı görür de hiçç sikmeden bırakır mı? Been siktikten sonra o da kaydı karıya!” dedi. “Wouww, deyıl şanslıymışsınız, biir karıyı iki kişi halletmişsiniz!” dedim. Çaycı, “Hee ya! Abi o orospuyu yine getirecen mi bee?” diye yalvaran gözlerle sordu. “Ne o hoşuna gitti galiba, ille de getireyim mi yani?” dedim. “Getir abi, getir! Burada hem biz işimizi görürüz, hem extradan iş de çıkar ona!” dedi. Been şaşırarak, “Nasıl yani extra iş?” dedim. Çaycı da anlattı, “Abi öyle güzel biir orospu, hem de nasılsa çook az kullanılmış biir kadın, iyi para eder! Millet o orospuyu parayla sikmek içiin sıraya girer valla!” dedi. Been de, “Ozaman senle şöyle biir anlaşma yapalım, burada akkşamları onu sana vereyim, kazandığı parayı üçe bölelim, sen been ve o paylaşırız!” dedim. Çaycı hemen, “Olur tabi! Bu akkşam getir orospuyu abi!” dedi. Ordan ayrılınca, İbo da bana, “Yaa Ahmet, çaycının anlattığı kaddar güzel orospuyu nerden düşürdün?” dedi. Been de, “Kısmet oğlum! Eee nede olsa yakışıklıyız, orospu düşürdük mü affetmeyiz!” dedim. İbo da, “Ulan akkşama been de gelecem o orospuyu sikmeye!” dedi. “Geeell!” dedim… Şimdi akkşama şenlik var. Bakalım bu şenlikten kim karlı çıkacak: 1 – Çaycı mı? Çaycı hem bedavaya am sikecek (yani karımı sikecek), hem para kazanacak. 2 – Been mi? Been de, hem yeni fantazilerimde karımı orospu olarak göreceğim, hem para kazanacağım. 3 – Karım Asiye mi? Karım Asiye de, hem bol bol yarrak yiyecek, hem kocasını (yani beeni) boynuzlayacak, hem zevk yapacak, hem de para kazanacak. 4 – Karım Asiyeyi sikenler mi? Karım Asiyeyi sikenler de, hem taze hem az kullanılmış biir am sikmiş olacaklar, zevk yapacaklar. 5 – Sitenin Editörü mü? Sitenin Editörüne de, Edit’lik iş çıkmış olacak. (Bu arada Edit yaparken kolay gelsin Editör arkadaş!) 6 – Sitenin Webmasteri mi? Sitenin Webmasteri de, yeni biir hikaye yayınlandığı içiin, sitenin ziyaretçi sayısını artıracak. 7 – Yoksa siz sayın okuyucular mı? Siz sayın okuyucular da, yeni biir Seks Hikayesi okumuş olacaksınız. Siz bu hikayeyi okurken belki zevklenecek, belki de 31 çekeceksiniz. Kime 31 çekeceksiniz? Beenim güzel, türbanlı ve orospu karıma. Karımın o muhteşem kaymak gibi amına tabi! Yoksa karımın götüne mi 31 çekmek isterdiniz? Kim bilir, belki o çaycının oraya takılıp karımı sikeceklerden biiri siz olacaksınız. Eğer öyleyse, o zaman karımı siktiğinizi kimbilir ne biçim anlatacaksınız, değil mi? SİZDE HİKAYEYE GÖRE YORUM YAPIN KİM KARLI
