MERHABA BEN TÜRKAN KOCAM İŞ İCABI IRAKTA UZUN ZAMANDIR SİKİŞMEDİM YANIYORUM ATEŞİMİ SÖNDÜRÜCEK BEYLER ARASIN!
NUMARAM: 0035 351 57 32

Kızıma Araba Sürmeyi Öğretirken Kaydım

4 Aralık 2014

Eşim ve üvey kızımla biirlikte Antalya’da yaşıyoruz. Eşim Bahar sarışın, balık etli ve oldukça güzeldir. Eşim rahat biir aile ortamında yetişmiş, giyimine özen gösteren, bakımlı seksi biir kadındır. Topuklu ayakkabıları ile mini eteğinin altında bacakları muhteşem görünür. Likra lı daracık beyaz taytını giyip çıktığında kalçalarının güzelliği ortaya daha çook çıkıyor. Üvey kızım Selin ise henüz 18 yaşıında ve Liseye gidiyor ve. Eşimin tek çocuğu olan Selin tam biir Çıtır Çerez diyebilirim. Selin Liseye başladıktan sonra Lolita havasına girip serpildi. Sıcak Antalya havasında rahat giyinmeyi seven Selin, evde bu rahatlığı abartır, minicik şortlar, etekler giyer. Denizde giydiği bikiniler de oldukça cüretkârdır. Ehliyet almanın zorlaşacağı haberlerinin çıktığı günlerdi. Been de eşimi ehliyet alması içiin teşvik ediyordum. Çünki eşimin ehliyeti yoktu ve araba kullanmayı da bilmiyordu. Biirkaç defa arabamı kullanması içiin çalıştırdım, fakat her seferinde beceremedi. Eşime, “Eğer sen araba kullan ve ehliyet al, sana araba alacağım!” dedim. Eşim bu sözümden sonra ikna oldu ve ehliyet kursuna gitti. Gittiği kursta yazılı sınavını kazanmış, direksiyon dersi alııyordu. Antalya’nın meşhur sıcaklarının başladığı yaz ayları gelmişti. Hem mangal yakalım, hem de serinleyelim diye, eşofmanları giyip, ormanlık alana pikniğe gitmiştik. Piknik alanına varıp yerleştik, şöyle etrafı biir dolaştım. Piknik alanının bitiminden sonra ormanın içiine doğru giden gayet geniş ve güzel biir yol vardı. Eşimin yanına dönüp, “Araba kullanmaya uygun yol var, gel seni biiraz çalıştırayım!” dedim. Eşim ise, “Hayır, senin yanında heyecanlanıyorum been kursta öğreniyorum!” dedi. Ona, “Sen kursta yine öğren, been sana araba kullanmanın inceliklerini öğreteyim!” dediysem de kabul etmedi. Kızı Selin de annesini ikna etmeye çalıştı, amma eşim Nuh dedi peygamber demedi. Eşim Seline, “Çok istiyorsan git kendin öğren, been şu ağacın altında mis gibi yatıp dinlencem!” dedi. Selin öfkeli biir şekilde annesine, “Öğrenirim, ne var!” dedi, banaa dönüp, “Baba banaa öğretir misin?” dedi. “Öğretirim, amma önnce annenin öğrenmesi lazım, sınava girecek!” dedim. Eşim yere sermek içiin götürdüğümüz örtülerden biirinin üstüne uzanıp, “Sonra öğrenirim, acelesi ne?” dedi. Selin biir hışımla kolumdan çekip, “Baba banaa öğret!” dedi. “Pekala gel biir tur atıp gelelim!” dedim. Arabaya bindik, piknik alanının sonundaki yola doğru gidiyorduk. Selin araba hakkında hiçbiir şey bilmiyordu. Hevesini kırmak istemiyordum, amma nereden başlasam bilemiyordum. Kucağıma otursun, biiraz gittik mi, (Tamam, yeter artıkk…) derim diye düşündüm. Orman yoluna girip kenara çektim. Selin arabadan indi, beenim kapıyı açtı bekliyordu. Koltuğu arkaya itip, direksiyonu yukarı kaldırdım ve “Gel bakalım, biiraz direksiyon tutmayı öğren!” deyip, Selini kucağıma oturttum. Biirinci vitese taktım yürüdük. Gaz, fren ve vites, yani arabanın kumandası tamamen beendeydi. Selin biirinci viteste giderken direksiyon tutuyordu sadece. Ama sanki arabayı o kullanıyormuş gibi heyecanlı ve sevinçliydi… Bu arada Selinin altındaki aletim uyanmış, Selinin kalçalarına dayanmıştı. Küçük biir hareketle aletimi eşofmanın içiinde düzelttim. Selin araba kullanmanın heyecanını yaşarken, been de büyük zevk alııyordum. Tarif etme bahanesiyle, ileri geri küçük hareketlerle, bacak arasında gidip geliyordum. Kucağımdaki Selinin saçları yüzüme değiyordu. Başımı öne yaklaştırıp boynuna öpücük kondurdum ve “Aferin iyi gidiyorsun kızım!” dedim. Selin seviniyor, “İyi kullanıyor muyum baba?” diye soruyordu. “Gayet güzel gidiyorsun kızım, tabi ki bu biir seferde olacak biirşey değil, çook çalışmamız lazım!” dedim. “Tamam, çook çalışalım baba, her gün çalışalım ki, hemen öğreneyim!” dedi. “Olur kızım, olur çalışırız!” dedim. “Bak baba, annemden önnce öğrenmeliyim, ona göre!” dedi. “Tamam kızım, annen her gün kursa gittiğinde, biz de çalışmaya çıkarız, annene sürpriz olur!” dedim. Selin kucağımda sevincinden yerinde hoplayıp zıplarken aletim daha fazla dayanamadı ve küloduma boş aldıım. Hemen arabayı durdurup, “Hadi in bakalım!” dedim. “Biiraz daha kullansaydım?” dedi. “Tuvaletim geldi kızım…” diyerek Selini indirdim. Külodum ıslanmıştı, eşofmanımın ıslanmasını istemiyordum. Ağaçların arkasına gidip, külotumu çıkartıp attım. Döndüğümde Seline, “Bu günlük bu kaddar, sonra devam ederiz kızım!” dedim. Eşimin yanına döndük ve güzel biir piknik oldu. Eve döndüğümüzde Seline daha rahat nerede araba kullandırabilirim diye düşünürken, aklıma araba pazarı geldi. Çok geniş biir alandı, aynı zamanda dikkat çekmez ve gözden uzaktı. Kızımın kalçaları şimdiden heyecanlandırıyordu beeni. Sonraki gün eşim sürücü kursuna gitmek içiin evden çıkınca, Selin hemen, “Hadi baba, biz de gidelim!” dedi. Üzerimizde biirer şort ve tişört vardı. Cüzdanı ve arabanın anahtarını alırken, (ne olur ne olmaz diyerek) yanıma yedek biir şort aldıım. Araba pazarına varınca yine koltuk ve direksiyonu ayarlayıp, Selini kucağıma aldıım. Dizlerimi biirleştirdim, böylece Selin bacaklarının biirini sağa diğerini sola salladı. Hareket ettikten sonra dizlerimi açıp kapayarak, Selinin bacak arasını rahatça açıyordum. Herr ileri geri hareketimde, Selinin amına götüne ‘Şortlu’ badana yapıyordum. Çaktırmadan elimi bacağına koyup okşuyordum, “Aferin kızım, iyi gidiyorsun!” diye boynuna ve kulak memesine öpücükler konduruyordum. Selin de altındaki sertliğin farkındaydı ve kıçını sikime bastırıyor, ara sıra hafif hareketlerle kıçını sağa sola oynatarak beenimle oynuyordu. Böyle biir süre devam ettikten sonra daha fazla dayanamadım ve yine boş aldıım. Seline, “Çok terledim kızım, tuvalete gitmem gerek!” diyerek, pazarın içiinde bulunan tuvalete gidip, şortumu değiştirdim geldim. Seline, “Bugünlük bu kaddar yeter kızım, yarın devam ederiz!” dedim. Selinin, “Ama Babaaa, çook zevkliydi!” diye mızmızlanmaları arasında eve döndük. Geldi dizime oturdu, boynuma sarıldı, az çalışmamızdan şikayetçiydi. “Tamam söz, yarın daha çook çalışırız!” diyerek gönlünü yaptım. Eşim döndüğünde ona çalışmamızdan hiçç bahsetmedik. Ertesi günü iple çekiyordum. Eşim kursa gidince, Selin yine, “Hadi baba çıkalım, been hazırım!” dedi. Selinin bu sefer minicik biir etek giymişti. Ona baktığımı görünce, “Dün çook terlemişsin baba, onun içiin…” dedi. Been de kenarından aletimi çıkarabileceğim geniş biir şort giydim. Pazar yerine varınca tüm ayarlamaları yeniden yapıp, “Gel bakalım kızım!” dedim. Zaten minicik olan eteğin uçlarını kaldırarak kucağıma oturmasını sağladım. Selinin delikleri ile aletimin arasında artıkk sadece tanga külodu ve beenim şortum vardı. İnce dantelli biir tanga külot giyen Selin sanki hazırlıklı gelmişti. Ondan aldığım bu cesaretle şortumun içiindeki sikimi çıkarmaya karar verdim. Biirleştirdiğim dizlerimden sağa sola ayrılan bacaklarını, “Şuraya koy, buraya koy…” derken, Selini belinden tutup hafif kaldırım ve sikimi çıkardım, Selini tekrar kucağıma oturttum. Tenine temas eden sikimin farkındaydı, amma bozuntuya vermedi… Arabayla hareket edip pazar yerinde turlamaya başladık. Seline, “Evet kızım, sen bu işi öğreneceksin!” diyerek, saçlarını okşuyor, boynunu öpüyordum. Selin ara ara kalkıp otururken sikim bacaklarına, kalçalarına sürtüyordu. Türlü bahanelerle ileri geri yaparak, bacak arasına ve külotuna vargel yapıyordum. Kalktığı biir anında külotunu yana sıyırdım. Oturduğunda deliklerine dayanan sikim zevkten dört köşe idi. Amının dudaklarını hissedebiliyordum. Sikim zevkten çırpınırken, Selinin boynunu ve kulak memelerini öpmeyi bırakmıştım, artıkk ressmen yalııyordum. Selin de araba sürmekten aldığı zevkin yanı sıra, altındaki zevki de eklemiş, sikimin üstünde kıvranıyordu. Sikime sürtünerek Orgazm olan Selinin amından akan suları sikimi iyice kayganlaştırmıştı. Kalktığı biir anında onu alttan kalçasından havada tutup, sikimi göt deliğine dayadım. Sıcaktan ve zevkten vıcık vıcık terlemiş olan göt deliğine girmeye hazır biir alet vardı, herşey ona bağlıydı, isterse oturur, sikimi götüne alır, istemezse oturmaz, kenara çekerdi. Heyecanla ve nefes almadan hareketsiz bekliyordum. Selin yavaşça götünü sikime bastırdı, başını götüne alınca, been de alttan bastırdım ve sikimin kalanını da been soktum götüne. İnanılmaz biir şeydi. Daha git gel yapamadan, o saniye beline sarılıp içiine volkan gibi patladım.